allen iverson

1975 doğumlu ABD'li basketbolcu.Lakabı The Answer'dır.Oyun tarzı,kısa boyuna rağmen yaptıkları ve aksesuarlarıyla bir nesle basketbolu sevdiren efsane.Philadelphia ve 3 numarayla özdeşleşmiştir.2001 yılında MVP olmuştur ama hiç şampiyonluğu yoktur. Çok trajik bir hayat hikayesi vardır basketbolcu olana kadar hapis bile yatmıştır.Zor şartlara rağmen annesiyle birlikte mücadele vermiştir ve efsane bir basketbolcu olmuştur. Bir dönem Memphis'de oynamıştır ki onun sayesinde taraftar oldum diyebilirim.Bi ara Beşiktaş'a geldi ona hala inanamıyorum.

basketboluyla birlikte yaşam tarzıda çok etkileyicidir daha geçen hafta belgeselini izledim sizede öneririm,kitabıda var.

üniversite okuduğum yıllarda sırf kendisi izlemek için sabahlardım. şaka maka beşiktaş forması giymiş bi abimizdir.

the answer 'biri beni durdurabiliyorsa o zaman sakat olduğumu anlıyorum. yoksa normal şartlarda beni durduramaz'

çok farklı bir basketbolcuydu. yaşam öyküsüyle basketbolcu tupac diyebiliriz. kendi deyimiyle de en büyük yüreğe sahip en küçük adam. şüphesiz ki Türk sporunun gördüğü en büyük sporcudur.

En sevdiğim hareketi de top sürerken düşük bel giydiği şortunu yukarı doğru çekmesiydi

Beşiktaş'a gelmesini hala anlayamadığım basketbolcu.

çok iyi oyuncuydu. stephen curry'nin en büyük ilham kaynaklarından biri olabilir.

the answer lakabını lise yıllarında ki koçu ona vermişti diye hatırlıyorum. kendisine lakap ararken koçu ''nba'de ki bütün şeylere cevap olacaksın'' tarzı bir şey demiş ve allen bunu çok beğenip o gün o ünlü the answer dövmesini yaptırmış. bir diğer lakabı da bubbachuck'dur. buda amcalarınnın isimlerinin birleşimi.

lise zamanlarında ırkçılığın yaygın olduğu zamanlarda iverson aleyhine sürekli tezahürat yapılırdı.iverson da attığı sayılarla bastığı smaçlarla bu tezahüratlara cevap verdiği için "the answer" lakabını almıştır.

jewelz adında rap yapan efsane basketci. sixers da oynarken cıkaracagı albüm gangsta türünde olduğundan daha cıkmadan elestirilere maruz kaldıgı icin vazgecmis albumu cıkarmaktan.

hall of fame olacak basketbolcu.

efsane adam. biyografisini okuyacağım bu yaz kısmetse, yüzük kazanamadan efsane olan adam.

nba'in gelmiş geçmiş en iyi ilk 5 oyuncusu içine dahil ederim ben bu adamı. gerek hikayesi, gerek performansı gerçekten takdire şayan. adamın lakabının bile ilgi çekici bir hikayesi var.

sokak basketbolunun efendilerinden. kendilerinin hikayesini, kitabını okumakta fayda var. yüzük alamaması tamamen şansızlık, çünkü kobe-shaq'ı geçmek için mutombo yetmezdi. final serisinde şuan cavs'ın koçu lee'ye yaptığı efsane crossover unutulmazdı. beşiktaş'ta forması giymesi beni aşırı heyecanlandırmıştı.

ilk tanıdığım ve en sevdiğim basketbolcu. basketbola merak salmamı ve 4 yıldır basket oynamamı sağlayan zat-ı muhterem. 1 numaradır. pardon 3. :) acı gerçek; forması vardı ve ben onu kaybettim. ilk basket formamdı halbuki.

kendisi en sevdiğim basketçi olmasına rağmen eleştirdiğim yanları da var. 'we talkin about practice' diyeceği yerde biraz çalışsaydı çok daha farklı yerlerde bitirirdi basketi. ama kendi hatalarından dolayı 14 sene sonunda (son senesinde sixers'in guardı sakatlanmasaydı kendini alacak takım bulamıyodu) basketi bıraktı. son senelerinde o kadar düşmüştü ki karısının evini silahla basmıştı yamulmuyosam. reyis biraz daha profesyonel olsaydı çok farklı olurdu be. yine de parkelerin gördüğü en büyük yeteneklerden birisi.

beşiktaş'ın ün salmasında yardımcı oldun be reyiz. jordan senin karşında titrerdi. geri gelsen keşke yaşına aldırmadan.

Beşiktaş' a geldiğinde bir süre şaşkınlık yaratarak bizlerin bile durumu kabullenme süresinde esnekliğe sebep olan basketbolcu. iyi ki kesişmiş yollarımız ve iyi ki yolunu düşürmüşsün bizim semte. (bkz: çok sevdik be abi)